2 Aralık 2015 Çarşamba

YENİ MEDYACI GÖZÜNDEN



   Yeni medya; gelişen bilgisayar, Internet ve mobil teknolojisi ile ortaya çıkan, kullanıcıarın zamandan/mekandan bağımsız bir şekilde interaktif olarak etkileşimde bulundukları sanal medya ortamıdır. Yeni medyada öne çıkan özellikler: Dijitallik, etkileşimsellik, hiperrmetinsellik, multimedya biçimselliği, yayılım ve sanallık, kullanıcı türevli içerik üretimidir. Kısa bir tanım yaptıktan sonra kullanıcılara yeni medya üzerinden haberler sunan ve 'dijital platformlar nasıl kullanılmalı?' sorusu üzerinden bilgiler veren teknoloji blogu incelemezsek olmazdı. 


Yeni medya blogu


     
   Öncelikle site için tercih edilen isme bakıyoruz. Linkte de başlıkta da yalın-öz ama farklılık içermeyen bir isim belirlenmiş. Bana kalırsa herkesin aklına gelecek, araştırmalarda kullanıcı karşısına çabuk çıkacak ama etkileyiciliği olmayan bir isim seçilmiş. Fakat bu yalınlık ve temel bir kavramın isim olarak belirlenmiş oluşu profesyonel bir bloguz izlenimi yaratmakta.




Menü gayet sade, doğru yerde konumlandırılmış, alt başlıklara gerek duyulmamış. Yeterince ana başlığın olduğunu düşünüyorum. Sadece öncelik sıralamasında farklılıklar yapılabilirdi. (Hakkımızda başlığının sonlara kaydırılması gibi) Öncelik sıralaması basit bir durum gibi algılansa da kolaylık açısından ufak tefek değişiklikler bloga olumlu özellikler kazandırabilirdi.


Site renkleri uyumlu ve göz yormuyor. Scrolling( kaydırma) yapılan tasarımların tercih edilişi kullanıcı kullanımı bazında zorluk yaratabilecek bir durum oluşturabiliyor. Haberleri okuyabilmek adına devamlı sayfayı aşağı kaydırmak (özellikle mobilde) göz yoruyor ve okuma isteğini köreltiyor. Blog içerisinde kullanılan görseller içeriklerle uyumlu fakat az sayıda dikkat çekmeyen özelliklere sahip resimlere yer verilmiş.





Blogun sağ kısmına yerleştirilen bölümler (son yazılar, son yorumlar, arama vs.) doğru şekilde ve olması gereken kısımlar halinde konumlandırılmış. Sadece sayfalar adındaki kısımın (menü başlıkları ile aynı) gereksiz olduğu kanısındayım.



Blog içerisindeki yazıların profesyonel algısı yaratmak isteyen bir blog için yeterli sayıda olduğunu düşünüyorum. içeriklerde kullanılan font sıkıntı değil fakat yazı boyutu küçük (tasarımsal açıdan da olabilir.)Ana ekran içinde tercih edilen tasarım nedeniyle sayfa dar bir alanda kalmış. İçeriklerde kelime sayısı normal ve okuyucuyu yormayacak uzunlukta fakat görsellerin azlığı ve tasarım nedeniyle konu uzatılmış da uzatılmış gibi geliyor.


Blog da etkileşime olanak tanınmış. Yazıların altında yer alan paylaşma-beğenme-yorum yapma özellikleri blogla kullanıcı arasındaki diyaloğu arttrrmakta ve bloga okuyucu çekmektedir. Uluslararası dil olan ingilizceye yer verilmesi artı bir özellik özellik olarak karşımıza çıkmaktadır. Blogun takip edilme olanağı ve e-posta yoluyla yazıların kaçırılmadan okunma imkanı da yaratılmıştır. Farklı formatlara yer verilmesi (video gibi) artı bir özelliktir. Profesyonellik algısı açısından kaynakçaya ve linklere yer verilmiş olması da çok önemlidir.


Kısaca ne tür değişimler yapabiliriz diye sorarsak;

Scrollingden kurtaracak daha geniş alan kapsayan (ortada sıkışıp kalmamış) bir tasarım tercih edebiliriz. Sağ kısımdaki sayfalar kısmını atıp, yazı boyutunu büyütüp daha fazla ve çarpıcı görsellere yer verebiliriz. Menü de kolay kullanım açısından ana başlıklar arasında yer değişikliği yapabilir, alt başlıklara yer verebiliriz.










1 Aralık 2015 Salı

SOSYAL MEDYANIN TOPLUMA ETKİSİ



   Yeni medya kavramı web 2.0 dönemiyle birlikte hayatımızda yer edinmeye başlamıştır. Yeni medya, bilgisayarların işlem gücü olmadan oluşturulamayacak veya kullanılamayacak olan ortamlara denir. Örnek olarak internet, web siteleri, video oyunları, CD-ROM ve DVD'ler verilebilir.  Yeni medyayı geleneksel medyadan  (dergi, sinema vb.) ayıran özelliklerden birkaçını kullanıcı türevli içerik üretimi,  dijitallik, etkileşimsellik olarak sıralayabiliriz.


   Yeni medyayı en kolay anlamlandırmamızı sağlayan kavramlardan biri  de sosyal medyadır. Sosyal medya en basit tanımıyla hayatımızı kolaylaştıran ve hızlandıran öğelerden oluşan bilgi ve içerik platformudur. Dijital medyayı geleneksel medyadan ayıran yaşayan bir platform olmasıdır. Eş zamanlı bilgi paylaşımı ve çift yönlü iletişime olanak tanıyan sosyal medya, kişi ve birey iletişiminin yanında marka ve kurum konumlandırılması açısından da son derece önemlidir. Kullanıcı odaklı olması sebebiyle her yaştan kullanıcının söz hakkı bulunabilmektedir. Özellikle markalar açısından faydalar sağlayan sosyal medyanın bireyler üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri bulunmaktadır. Öncelikli olarak mecraları kullanan her kesimden insanın siyasal, kültürel ve eğitsel dünyasına direkt olarak etki etmektedir. Sosyal medya bilgi aktarımını, haberleşmeyi ve örgütlenmeyi sağlarken salt eğlence aracı olarak görüldüğü kullanımından sıyrılmıştır. Bir anda hayatımıza giren bu kavramın en büyük dezavantajlarından biri  "sosyal medya bağımlılığı"  kavramını da beraberinde getirmesi olmuştur. Önceleri gençlerin eğlencesi olarak görülen bu mecralar siyasilerin katılımı ve siyasi olayların baş göstermesi neticesinde tüm topluma yayılmış ve kullanıcı sayısında artış yaşanmıştır. En göz önünde olan örneğiyle gezi olayları,  iktidarın toplum üzerinde top koşturamadığını ve sosyal mecra özgürlüğünün engellenemediğini gözler önüne sermiştir. Sosyal medya doğru kullanıldığında işimize yarayabilecek bir silahtır ama bunun nasıl kullanıldığı ve kullanılacağı sorunsalı da kafalarda soru işareti oluşturmaktadır. Kullanım amaçları göz önüne alındığında açık ara farkla sosyal çevre genişletmek ve vakit geçirmek gibi amaçları öne çıkmaktadır. Bu durum da sosyal medyanın kullanımıyla ilgili kuşkular yaratmakta ve soru işaretleri oluşturabilmektedir. Sanal ortamdaki kimlik inşaası sosyalleşme olarak algılanabildiği gibi sosyalleşmeden de uzaklaştırabilmekte ve kin, nefret gibi söylemleri ortaya çıkarabilmektedir.

  
   Küreselleşme, toplumsal faaliyetlerde rol alma, bireylerin kendini gerçekleştirebilmesi gibi birçok olayın çözümünü getiren mecralar eş zamanlı pek çok problem de doğurabilmektedir. Hayatımıza bir anda girmesi ve ne olduğunu anlamlandıramadan kanıksanması teknoloji toplumunun getirilerinden olsa dahi kontrol altında tutulamaması negatif özelliklerinden birini oluşturmaktadır. En göz önünde örneğiyle ebeveynler çocuklarının kontrolünü sağlayamamakta ve doğru kullanım özelliğini aşılayamayabilmektedirler. Sosyal mecralar sokak kültürünü yok edebilmekte ve paylaştıkça kendini tüketen bireyler de yaratmaktadır. Bireylerin ülkelerini ve dünyayı yakından takip edebilmeleri, farklı görüşleri okuyup kavrayabilmelerini sağlayan sosyal medyada en önemli nokta nasıl kullanıldığıdır. Doğru kullanım ile amaca en kısa yönden götürebilmekte fakat ufak bir yanlış bir neslin yok olmasına  da sebep verebilmektedir. Kısaca sosyal medyanın topluma olan etkisine yine toplum kendisi karar verecektir.