14 Ocak 2016 Perşembe

SOSYAL MEDYA KULLANIMI

   Web 2.0 ile hayatımıza giren sosyal medya,  yaygınlaşan İnternet ile yaşamımızın bir parçası haline gelmiştir. Mecranın mobil ayağı ise kullanımı arttıran bir faktördür. İnternet ve sosyal medya analizleri yapan We Are Social’in 2015 yılında yaptığı araştırma sonucu günde 4.6 saati İnternette, 2.9 saati sosyal medyada geçirdiğimizi ortaya koymuştur. Bu rakamlarla ülkeler arası 16.sırada olan Türkiye, sosyal medya kullanımında %52’lik oranla 10.sırada yer almaktadır.



Bireyleri kendisine bağımlı kılan bu sosyal ağların elbette etkileri de çok çeşitlidir. Sosyal medya tanıştığı her insanın siyasal, kültürel ve eğitsel dünyasına direkt olarak etki etmektedir. Toplumsal ve psikolojik özellikler, medyanın bireyler üzerinde yaratacağı etkinin türünü, şeklini ve şiddetini belirlemede belirli ölçüde rol oynar. Bu durum sosyal medyayı eğlence aracı olarak görmekten çıkarmakta ve önemini gözler önüne sermektedir. Sosyal medyanın insanlar arasında patlama etkisi yarattığı, farkındalığın henüz oturmadığı göz önüne alınırsa doğru kullanımın pek de mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Bu durum Bilinçsiz kullanımı ve bağımlılığı beraberinde getirip sosyal medya salgınına neden olmaktadır.


Sosyal medya bağımlılığı modern zaman hastalığı olarak kabul edilmiş ve FOMO (Fear ofMissing Out) olarak adlandırılmıştır. Paylaşımları takip edememe korkusu Fomo hastalığının ortaya çıkmasına neden olmaktadır.



Sosyal medyayı toplum ve birey bazında değerlendirdiğimizde olumlu veya olumsuz diye etiketleyip keskin bir ayrımda bulunamayız.

·       Coğrafi manada uzaklığın anlamını değiştirdi.
·       İletişimin sağlanmasında büyük bir artış sağlandı.
·       İletişimde hız arttı.
·      İnteraktif (etkileşimli) iletişim güçlendi.
·       İletişimin farklı formlarının oluşmasını sağladı.
·       Kişilerin kendilerini, farklı alanlarda temsili kolaylaştı.

Sosyal medya yeni iş tanımlarını hayatımıza getirdi ve binlerce kişiye istihdam sağladı. E-ticaret sistemi gelişti ve insanlar İnternet üzerinden alışveriş yapabilmeye başladı. Daha masrafsız, hızlı ve kolay bilgi/haber alışverişi akışını sağladı. İnsanların sosyal çevreleri oluşmaya başladı. Dünyanın dört bir tarafından arkadaş edinebilme ve kültürleri tanıma fırsatı doğdu.  





Gündem hakkında daha fazla bilgiye daha hızlı bir biçimde ulaşabilmenin önü açıldı. Ünlü isimler, politikacılar kolay ulaşılır hale geldi. Sosyal medya tabakalar arasındaki sınırları kaldırdı.





SOSYAL MEDYA YARDIM KAMPANYASI

İstanbul’da Yapılacak 999 Şey sayfası aracılığıyla yayılan bir video üzerine "Kağıt Toplayan Adama Doğum Günü Hediyesi Ver" adında bir etkinlik başlatılmıştı.









   Yayınlanan bu videodan sonra bir sosyal medya kullanıcısı tarafından başlatıldı.

   
Halk birlik olarak hareket edebilmek, haksızlıklara dur diyebilmek, örgütlenebilmek adına bir araya gelmeyi başardı. Sansür insanların bilgi alma özgürlüğünün önüne geçemedi. İnsanlar sosyal medya araçları ile bilgilendi ve sesini duyurdu.  Sosyal medya iktidarı denetleme mekanizması işlevi gördü, muhalefet parti görevini üstlendi. Toplum; tanınmaya başlandı, toplumsal olayların şekillenmesinde söz sahibi hale geldi, taraflı yayın politikasından kurtulundu.


Alanya'da Terör saldırılarına protesto
Çeşitli direnişler, yürüyüşler, eylemler boy göstermeye ve “hak” aranmaya başlandı. Sosyal medya, şeffaf bir ortam oluşmasını sağladı Sosyal medyanın eğitime olan faydaları da ortaya çıkmaya başlamıştır. Yabancı ülkeler, eğitim içerisinde sosyal medyanın hak ettiği yerin verilmesi gerektiği görüşünde birleşmeye başladılar. Bknz: Sosyal Medya Eğitim Alanını da Ele Geçiriyor.


Araştırma sonuçları gösteriyor ki:

• Sosyal medya kullananların %60’ının amacı, diğer insanların ne yaptığını görmek.

• Narsistiklerin ve düşük benlik saygısı olanların sosyal medyada geçirdikleri zaman daha çok.

• Sosyal medyada çok zaman harcayanlar diğer insanların kendisinden daha iyi bir hayatı olduğuna inanıyor.


Sosyal Medyanın Psikolojik Etkisi


·       Kimliksizleşme
·       Dikizleme ve dedikodu kültürü
·       Narsist yönelim
·       Kıskançlık
·       Mutsuzluk/depresyon
·       Özel hayata müdahale
·       Asosyallik
·       İhanetin boyutunda artış
·       Cinayet, şantaj, tecavüz haberleri
·       Yalnızlık psikolojisi
·       Olumsuz sosyal örgütlenme
·       Yanlış anlaşılma/ iletişim zedelenmesi
·       Dijital saldırı/ Öfke-kin-dışlama
·       Çocuklarda iletişim zorluğu
·       Bağımlılık
·       Boşanma
·       Değersizlik düşüncesi
·       Hayatı kıyaslama
·       İntihar/estetik operasyon/psikolojik ilaç artışı
·       Kendini geliştirmekten uzaklaşma

  Sosyal medya insanları tembelliğe itmektedir. Tek tık ile her şeye sahip olabilme potansiyeli isteklerimizi hayatın önünde tutmamıza neden olmaktadır. Yaşamımızdaki çoğu güzelliği ve fırsatı bağımlılıklarımız yok edebilmektedir. Aile içindeki sohbet ortamı/ akraba-komşu ziyaretlerinde azalma ortaya çıkmaktadır. Binlerce görsele maruz kalma psikolojide ve bilinçaltında derin hasarlara neden olabilmekte ve anlayış kapasitemizi azaltabilmektedir. Sabırsız, çabuk tüketen ve sıkılan, gösteriş meraklısı insanlara dönüşmemize sebebiyet vermektedir. Yine yapılan araştırmaların sonucunda, internetten uzaklaştırılan insanların, tıpkı alkol, sigara ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddeleri bıraktıklarında vücutlarında meydana gelen tepkileri gösterdikleri gözlemleniyor. Agresiflik, depresiflik, insanlarla iletişim kuramama vs.


İnsanlar konuşamamaktan şikayetçi oluyorlar çünkü hayatlar sadece internetten ibaret hale geliyor ve tek konu sanal dedikodular olarak kalıyor.


 İnsanlar sosyalleşmekten uzaklaştıkça, uzaklaşıyor, ama kimse farketmiyor. Herkes birbirini uyarıyor ama dönüp de aynaya bakmıyor. Herkes dünyayı, sanal alemden kurtarıyor gerçek dünyadan koptukça kopuyor. Canı bile yansa, acısını önce sanal alemde paylaşıyor. Duygular köreliyor, duygular can çekişiyor. (Ali Mazılıgüney)

Sosyal medyanın kullanımında göze çarpan noktalardan biri ise kullanıcıların sadece olumlu özelliklerine yer vermeleri.   Sadece hayatlarındaki pozitif olayları paylaşmaları ve kendi dünyalarında da hissizleşmeleri… En kötüsü ise bu durumun birbirlerini etkilediklerini bile fark edememeleri.

·     Schools.com tarafından yayınlanan infografiğe göre  insanların %24’ü yaşadığı an ve deneyimleri sosyal ağlarda paylaşarak birçok özel anı kaçırıyor. Birçok kişi ise sosyal ağlarda yaşadığını göstermek ve tecrübelerini paylaşma yarışında.
·       İnsanların çoğunun sosyal ağlarda kendilerini abartıp birbirlerine yalan söylüyor olması da infografikte yer alan bir diğer ilginç bulgu.
·       Kızların çekici fotoğraflar koymaya yoğunlaştığı, erkeklerin ise hakkımda kısmında kendilerini methetmeye yoğunlaştıkları gözlemlenmektedir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder