27 Aralık 2017 Çarşamba

Çekim Yasasını Keşfediş Öyküsü



    Çekim yasası deneyimleri almış başını gidiyor. Benim de bu çorbada bir tuzum bulunmasın mı? "Düşündüğün olayları realitede yaşa!" Size de inandırıcı gelmiyor değil mi? :)

    Ortaokul yılları... Aşkla ilk tanışmamız, aşkı en saf haliyle hissettiğimiz yıllar:) Kalbimiz hızlı hızlı çarpar, yüzler kızarır hatta montumuzu onun montunun üstüne asmaya çalışırız. Çoğumuz sırf hoşlandığımız çocuk anlamasın diye en asi tavrını takınır, daha çok dikkatleri üstüne çeker. Okuldan eve döndüğüm günlerden birinde kendimi koltuğa zar zor atmıştım. O kadar yorgundum ki üstümü değiştirmeye bile halim yoktu. Bende sevdiğim bir şarkıyı açtım ve tekrara aldım. Şarkı tekrar tekrar çaldığında uyuyacağımı düşünüyordum ama hayal alemi bana daha cazip gelmişti. Hayallerim ve şarkı ahenkle dans ediyor gibiydi. Şarkı başa sardıkça, hayal baştan kuruluyordu. Senaryo yazıyor havasında ufak tefek değişiklikler yaparak, hayal ettiğim anı zihnimde canlandırmaya devam ediyordum. Sonra fark ettim ki canlandırdığım görüntü gittikçe netleşiyor, devreye koku faktörü giriyor ve o an ne hissediyorsam yaşamış gibi evde de hissediyorum. Eğer çekim yasasına hislerinizi dahil ederseniz, evren mesajı net olarak algılar.

     
      Değişikliklere rağmen ana tema hep aynıydı. Hoşlandığım çocuk derste yanıma oturtuluyordu. Gülmeyin:) O zamanlar bu pek de mümkün görünmüyordu. O benden nefret ediyor, bende ona nefret ediyor rolü oynuyordum. Sevdiğim bir öğretmenin dersindeydik. Derste öğretmenimiz bizi yan yana oturtuyordu. Nasıl olsa hayalimde canlandırıyorum, istediğimi dahil edebilirim diye düşünerek birbirimizin gözlerine baktığımızı canlandırmıştım. Üstelik bunu öğretmen istemişti. İç sesim bir yandan "Uff saçmalamasana kızım,izdivaç mı bu?" dese de aldırmadan hayal kurmaya devam ettim:) Çoğunu da mantık çerçevesine oturttum. Hangi derste sıralar değişebilir, hangi öğretmen öğrencileri kaynaştırır, en önemlisi ben ne istiyorum? Özellikle en sevdiğim öğretmeni seçmiş olmam telepatik bağı kuvvetlendirdi sanırım:)

Sonra ne mi oldu? Aradan günler geçti ve aynı öğretmen aynı derste sıraları değiştireceğini açıkladı. Kalbim hızla çarpmaya başlamıştı. "Ya yanıma gelirse?" Düşünüyor, bekliyor ama emin olamıyordum. Yanıma geldiğinde (üstelik canlandırdığım sıra) kalbim hızla çarpıyordu. Nedeni o değil, hayatın bir sırrını keşfediş oluşumdu. Bir sonraki adımı biliyordum. "Ya gerçek olursa, ya bakarsak birbirimize? Aptal olma, bu saçma bir inanışa dönüştü, üstelik buna kimseyi inandıramam. Ben bile ne olduğunu bilmiyorum." diye dakikalarca kendimle konuştum. Sonuç olarak, hocamız birkaç dakika birbirimizin gözlerinin içine bakmamızı istediğini söyledi. "Kimse gözlerini kaçırmayacak yoksa süreyi tekrardan başlatırım" diye de ekledi. Nedeni, öğrencilerin birbirinden utanıyor oluşuydu ve bu şekilde grup ödevlerini yapamazdık. Haklıydı ama düşüncelerim onu tam anlamıyla dinlememe engel olmuştu.


Devamında ne mi oldu?:) Arkada oturan en yakın arkadaşım ondan hoşlanıyor ve benden rica etti diye yanımdakini istemediğim konusunda direttim. Böylelikle yanımdan gitmek zorunda kaldı. Bu da yetmiyor gibi başka gruba fırlatıldı:)Size asi ruh taşıdığımı söylemiştim. Arkadaşım benim suçum gibi bana küstü, çocuk yanımdan gitti ve ben hayallerimle baş başa kaldım. Doğru ya :D Hayalin devamını zihnimde canlandırmayı unutmuştum ahahah :) Dışarıdayken başka bir arkadaşım "Kızım olay resmen, iki zıt karakter bir araya denk geldi,ne enteresan yaa"diye konuşurken, içimden "Birde benim şaşkınlığımı bilsen" diyordum. Onlara bu durumu hiç anlatmadım tabi ki:)


     Uzun bir süre inanmakta güçlü çektim. O zamanlar araştırmak da mümkün olmasa gerek, İnternet anaya danışmamışım:) Hani diyorlar ya rahatlayın, yıkanın, nefes egzersizleri yapın, şu giysileri giyin falan palavra gibi biraz:)  Özellikle, düşünce gücü için hazırladığında bir türlü kendini kaptıramıyorsun. Olmak zorunda gibi hissediyorsun. Oysa ben o küçük yaşımda olması için değil, sadece andan zevk aldığım için hayal kurmuştum. Bence fark burada. Bilmek, olmasını zorlaştırıcı bir etken. Bunu yenmek içinse daha fazla gayret gerekiyor.

Bir sonraki yazımda yaşadığım olayın evrende bir yasa olarak kabul edildiğini öğrenme sürecim var:) Üstelik de ilk paylaştığım kişi annemdi. Onu denemesi için ikna etmiştim ve birlikte bir mucizeye daha tanık olduk :) Okumada kalın...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder