27 Aralık 2017 Çarşamba

Tanınmış Kişileri Yüceleştirme Sevdamız (!)


     Toplumumuz "tanınmış kişileri" yüceleştirme sevdasından bir türlü vazgeçemedi. Erkan Petekkaya üzerinden yola çıkarak yazdığım bu yazı, tüm yazılanların aksine Petekkaya hariç herkesi hedef alıyor. Bunu, okuduğunuzda daha iyi anlayacaksınız:)

      Bu durum, öncelikle yetişme tarzımızdan başlıyor. Ekrana bakarak büyüyoruz, ekrandaki kişileri rol model alıyoruz ve onlara tapıyoruz. Oysa aileler çocuklarına oyunculuğun/şarkıcılığın birer meslekten ibaret olduğunu öğretmeliler. Her mesleğe eşit oranda saygı duyulmalı ama kimsenin kimseden üstün olmadığı da belirtilmeli. Toplumu ileriye götüren meslekler değil de bizleri eğlendiren kişiler, alması gerekenden daha fazla üne, paraya ve saygıya sahip. Üstelik onların alacakları paralar üzerinden birbirimizle tartışmaya giriyoruz. Geçen gün Fi dizisinde oynayan oyuncuların aldıkları paralar tartışma konusu olmuştu. Sosyal medya kullanıcıları "Bu para çok az, harika oynuyorlar, daha fazlasını kazanmalılar." diyerek birbirine girmişti. Oysa kazandıkları para toplumda ve tüm dünyada bir şeylerin ters gitmeye başladığını gösteriyor. M.S. 2150, Tanrı ile Sohbet tarzındaki kitaplarda bu konu çok güzel bir biçimde ifade edilmiş. Gelecek modellerinde eğitimciler öne çıkmıştır.

     Düşünün ki toplumda öğretmen olmak daha zor. Bu da beraberinde daha fazla maaşı hak etmelerine neden oluyor. Saygı duyulan kişiler oluyorlar. Böyle bir toplumda insanların yönelecekleri, arzulayacakları meslek öğretmenlik olacaktır. Bu mesleğe sahip olmak için okuyacaklar, kendilerini geliştirecekler, ulaştıkları yeri korumak için daha da iyi öğretmeye çalışacaklar. Böyle bir toplum eğitimin önemini bilir, bu cevheri iyi değerlendirir. Bu eğitimden çıkan yeni nesil yeni düzenlemelerle eğitimi rayına oturtur. A'dan Z'ye her meslek işini daha iyi yapmaya başlar. Toplumun temel yapı taşı eğitimdir. 

Belki sanatın çok önemli olduğundan, Atatürk'ün sanata verdiği değerden bahsedeceksiniz. Bunu yadsımıyorum.Sadece yeni düzenlemelere ihtiyacımız olduğunu söylüyorum. Bu tür bir eğitim modeliyle yetişen insanlar, sanatçıya değeri fazlasıyla verecektir. Üstelik hak eden kişilere hak ettiği değeri :) Son zamanlarda gerçekleşen popüler ödül törenleri malum :) Üstelik oyuncular, şarkıcılar sadece güzellikleriyle ön planda.  Bence durum içler acısı. Ya da şu denilebilir. Onlar bizi ülkeler arası temsil ediyor. Peki, ne kadarı? Yani ne kadarı temsil edebiliyor veya doğru temsil edebiliyor? Çoğu ülkeyi terk etme derdinde, birçoğu da uluslararası başarısını "ülkenin değişmesi gerek" adlı metinleri üzerinden gerçekleştiriyor. Yani sizin o beğenmediğiniz, ülkeyi yeriyor dediğiniz konuşmalar(!) Diyelim ki gerçekten başarılı işler var. Peki bunlar neden ödüllendirilmiyor? Çünkü bilim kimdeyse güç ondadır, güç kiminse başarıyı o belirler. Kendimizi geliştirmediğimiz sürece uluslararası başarı hayallerini daha çok kurarız. Tek yaptığımız, halk aracılığıyla bir yere gelmiş olan kişilerin birbirlerine olan şantajlarını izleyerek yorumda bulunmak(!)

      Güçlü devletler gücü elinde bulundurmaya devam edebilmek için televizyonu araç olarak kullanıyor. Sadece kendine hizmet eden kişileri toplumun önünde parlatıyor ve tüm dünyaya mal olan bir yıldız haline getiriyor. Bunlar birer komplo teorisi olsa da birçok kitapta, filmde, dizide örneklerini görmek mümkün. Demem o ki uyutuluyoruz. Uyuduğumuzu biliyoruz fakat bildiğimiz ölçüde davranamıyoruz. "Erkan Petekkaya insanlarla oturur, sohbet eder, çay içer." yazmış bir sosyal medya kullanıcısı. "Aman Allah'ım ne büyük bir lütuf değil mi?" diyorum içimden.  Zaten yapması gereken bu değil mi? İnsanların iyi davranmalarını lütuf gibi karşıladıkça onları yüceleştirdiğimizin farkında değil miyiz? Bu kadar mı bize dayatılanları kabul eder bir topluma dönüştük? Adam da bir yerde haklı. İnsanlar onu sevgileriyle(!) linç edebilir. Nasıl oturup da bir çay içsin ? O da insanların anladığı dilden konuşmuş. Yanlış mı bana göre fazlasıyla yanlış. Fakat ben olana değil, olanın arkasındaki nedenlere bakarım. Önce kendi davranışlarımızı gözden geçirelim, sonra başkalarını yargılarız.

Hadi eyvallah :)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder